16 Temmuz 2015 Perşembe

Pasaportumun verdiği yetkiye dayanarak..

Uzun zamandır bir takım mecralarda yazıyordum, kendimce birşeyler karalıyordum. Ancak kişisel blog fikri hiç aklımda yoktu; ki son gerçekleştirdiğim Avrupa seyahatine kadar.. Gezgin değilim, seyahat blogu yazabilecek düzeyde bir gezgin olduğumu hiç düşünmüyordum. Bütün akademik eğitimini elektrik üzerine gerçekleştirmiş, 2 yıldır ülkenin en büyük elektrik şirketinde çalışan 23 yaşında bir vatandaşım en nihayetinde. Facebook ve Twitter'ı aktif olarak kullanırım, kendi notlarımı da oraya tutar veya üyesi/yöneticisi bulunduğum seyahat sayfalarında yazardım. Ancak orada bazı yazıları bulmak hem çok zaman alıyor, hem de 140 karakter bazen bir kuşun cıvıltısını dile getirmeye yetmiyor. En son kuzenim kendisine yazdığım Roma notları sonrasında "Blog açmalısın mutlaka.." diye tutturdu. Amsterdam notları yazdzığım arkadaşım da "Ajanda tutmalısın, evladına miras kalacak bir gerçek.." diye aklıma girdi. Şimdilik en güzeli dijital ajanda olarak buraya karalamak sanırım. En başta da söyledim, gezgin değilim. 20'li yaşlarda, harita üzerinde işaretleyebileceği 10-15 tane ülke gezmiş sıradan bir vatandaşım. Türkiye Cumhuriyeti pasaportunun tüm zorluklarına rağmen (harç ve çıkışta vize&pul mevzusu..) kendimce geziyorum. Burayı da bir not defteri olarak kullanacağım gibi görünüyor. Bugünü bir kenara not alın, komik bir macera başlıyor. Haydi rastgele...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder